Aydın Sever - 30 Nisan 2017
Andy Wachowski ve Larry Wachowski kardeşlerin başarılı ilk filmleri "Bound" dan sonra yönettikleri ikinci film olan 1999 tarihli felsefi bilimkurgu The Matrix serisinin ilk filmi görselliği, atmosferi, alt metin yönünden oldukça zengin senaryosu ile 2000'li yıllara damgasını vurmuş ve bir fenomene dönüşmüştür. 63 milyon dolara çekilen film dünya çapında 463.5 milyon dolar hasılata ulaşmıştır. Tabi bu durum doğal olarak sonradan ticari düşünülüp devam filmleri çekilmesine neden olmuştur. Bunlar ilk filmin felsefi yanını aratan daha çok aksiyonun ağırlıkta olduğu filmler olarak sinemaseverlerin hafızalarında yer almıştır.
Andy Wachowski ve Larry Wachowski kardeşlerin başarılı ilk filmleri "Bound" dan sonra yönettikleri ikinci film olan 1999 tarihli felsefi bilimkurgu The Matrix serisinin ilk filmi görselliği, atmosferi, alt metin yönünden oldukça zengin senaryosu ile 2000'li yıllara damgasını vurmuş ve bir fenomene dönüşmüştür. 63 milyon dolara çekilen film dünya çapında 463.5 milyon dolar hasılata ulaşmıştır. Tabi bu durum doğal olarak sonradan ticari düşünülüp devam filmleri çekilmesine neden olmuştur. Bunlar ilk filmin felsefi yanını aratan daha çok aksiyonun ağırlıkta olduğu filmler olarak sinemaseverlerin hafızalarında yer almıştır.
İlk filmin yeri izleyicilerde her zaman ayrıdır.
Senaryosu birçok farklı okumaya açık olan film izleyicilerde değişik algılar
oluşturmuş kimi anarşizmden girmiş kimi ise muhafazakâr yaklaşarak hikayeyi İsa
boyutuna taşımıştır. Bunlar filmin entelektüel boyutu olarak değerlendirilirse
The Matrix'in diğer bir boyutu da iyi bir dövüş filmi olmasıdır. Filmde dövüş
koreografı olan Yuen Woo-Ping'in özenle hazırladığı bale tadında dövüş
sahneleri mükemmeldir. Filmin dövüş sahneleri daha sonra birçok filme referans
olmuştur.
Klasik sahnemiz filmin açılış sahnesidir. Trinity
(Carrie Anne Moss), Matrix'e giriş yapmış ve hemen ajanlar tarafından takibe
alınmıştır. Ajanların dışında aynı zamanda polis de Trinity'nin peşine
düşmüştür. Arkası dönük bir şekilde silahlı polis memuruna yakalanan Trinity
elleri kafasının arkasında beklemektedir. Ani bir dönüş yaparak polis memuruna
hamlesini yapar ve havada tekme atmak için pozisyonunu alır. Bu sırada slow
motion a geçilir. Kameramız Trinity'nin solundan başlayarak bu müthiş
görselliği bize açı açı slow motion la verir ve 180 derece hareketini
tamamlayarak bunu olağanüstü bir estetikle görsel bir şölene dönüştürür. Bu
görsellik filmin siyah ve yeşilin hakim olduğu mizanseni ve trinity'nin çizgi
roman tadındaki kıyafet ve saç şekliyle desteklenir. Trinity rolünde Carrie
Anne Moss çok iyi bir seçimdir. Filmi ve özellikle bu sahneyi fiziksel
görüntüsüyle çok iyi tamamlar. Bir yönetmen tercihi olarak sahne bu şekilde
değil de normal bir şekilde çekilseydi
yaptığı etkinin onda birini yapmayacaktı kuşkusuz. İşte bir yönetmenlik
harikası olan ve sinemanın bir yönetmenlik sanatı olduğunu bir kez daha
hatırlatan o enfes sahne :
ve işte bu sahnenin kamera arkası:
Vurma Güzel Vurma
Reviewed by sineMakale
on
Nisan 30, 2017
Rating:
Hiç yorum yok: