Semih Kuru - 01 Mayıs 2017
Emek ve Dayanışma gününe özel bir yazı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda ne yalan söyleyeyim aklımda işçi filmlerinden oluşan bir liste hazırlamak vardı. Sonra bu listede olması kaçınılmaz olan bir film öne çıkmaya başladı. Modern Times - Modern Zamanlar. Ben de şu listeyi başka bir yazıya erteleyip Modern Zamanlar’ı yazmaya karar verdim.
Emek ve Dayanışma gününe özel bir yazı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda ne yalan söyleyeyim aklımda işçi filmlerinden oluşan bir liste hazırlamak vardı. Sonra bu listede olması kaçınılmaz olan bir film öne çıkmaya başladı. Modern Times - Modern Zamanlar. Ben de şu listeyi başka bir yazıya erteleyip Modern Zamanlar’ı yazmaya karar verdim.
Yazıya başlamadan önce şunu söylemeden geçemeyeceğim. Sinema tarihinde
birçok film klasik olmaya layıktır, klasiklerden sayılır vs. Ama çok az sayıda
film zamansızdır. İşte Modern Zamanlar bence bu filmlerden biri.
Modern Zamanlar, Charlie Chaplin'in yazdığı, yönettiği ve oynadığı 1936
tarihli bir komedi. Büyük Diktatör, Altına Hücum ve Şehir Işıkları gibi klasiklerle
birlikte Chaplin’in en önemli filmlerinden biri olarak gösteriliyor.
Dünyanın ilk sinema otoritelerinden biri olarak nitelendirebileceğimiz
Charlie Chaplin kariyerinin ikinci yarısından itibaren filmlerinde özellikle
toplumsal konuları ele almasından dolayı sıklıkla komünizm sempatizanı olmakla
suçlansa da (Bu bir suçsa tabii) kendisi bu suçlamaları şiddetle reddetmiştir.
Bununla birlikte yaptığı işlere baktığımızda bizler onu siyasi yelpazenin
soluna rahatlıkla koyabiliriz. Bu dönemde refahla birlikte işin de adil bir
şekilde paylaştırılması gerektiği şeklinde verdiği röportajlardan bunu
anlayabiliyoruz. Yine aynı tarihlerde The Tramp filmiyle birlikte canlandırdığı
Tramp –Serseri-Şarlo karakteri onun için bir dönüm noktası olmuş ve bundan sonraki
filmlerinde uzun bir süre bu karakteri kullanmıştır. Modern Zamanlar bu
karakterin beyazperdede göründüğü son film olma özelliğini taşır. Bu karakterle
Chaplin önceki filmlerde rastladığımız kaba komedi unsurlarını (slapstick) terk
etmeye başlamıştır.
Bu filmden itibaren uluslararası bir figür olmaya iyice yaklaşan Chaplin,
elde ettiği şöhretini Modern Zamanlar filmiyle birlikte fikirlerini dünyaya
aktarmak için kullanmaya başlamıştır. Modern Zamanlardan sonra çektiği 1940
tarihli Büyük Diktatör’de faşizm eleştirisi yaparken, 1947’de tamamlanan Mösyö
Verdoux’de ise kapitalizmin karanlık tarafını hicvetmiştir.
Chaplin'in Modern Zamanlar’ı temelde artık toplumun ayrılmaz birer parçası
olan makineleşme ve buna bağlı olarak Fordist üretim sistemi eleştirisidir.
Görsel açıdan oldukça fazla metaforla dolu olan film insanların monitörlerden
izlendiği ve bu özelliği ile Orwell’in 1984’ünü andıran bir fabrikada
geçmektedir. İnsanlar makinelerin hızında çalışmak zorundadırlar ve bu zaman
zaman komik olaylara da sebebiyet vermektedir. Filmde şunu çok net
anlayabiliyorsunuz: İnsanın yaratıcılığını öldüren, üretime yabancılaşmasına
sebep olan bu üretim metodu işçileri makinede bulunan çarklardan bile daha aza
indirmektedir.
Modern Zamanlar’da teknolojiye yönelik eleştiriyi filmin yapımında da
görürüz. Sesli film teknolojisi 1927 tarihli "The Jazz Singer" ile sinemaya
gelmişse de, bu filmden neredeyse on yıl sonra çekilen Modern Zamanlar'da
Chaplin, Tramp karakterinin evrensel çekiciliğini ve iletişim kurma kabiliyetini
tehlikeye atacağı endişesiyle bazı ses ve müzik efektleri dışında filmin neredeyse
tamamen sessiz kalmasını tercih etmiştir.
Film büyük buhran denen ve 1929’da başlayarak 30’lu yıllarda devam eden
Ekonomik bunalımın Amerikan kültürü ve toplum yapısı içinde bir keşif
yolculuğuna çıkmaktadır. Filmin ikinci ana karakteri Paulette Godard’ın
canlandırdığı A Gamin adında enerjik, yoksul ve genç bir yetimdir. Film,
tekrar işsiz kalan iki ana karakterden Tramp’ın A Gamin’e herşeyin düzeleceğini
söylemesiyle kapanır. Bu cümle sadece filmin genel mesajını değil aynı zamanda
Tramp karakterinin kurtuluşun ve mutluluğun, umut ve insan yaratıcılığı ile
bireyin özgürlüğü içinde bulunması gerektiği yönündeki kendi düşüncelerini de
özetlemektedir.
Oldukça eğlenceli ve izlemesi keyifli olan Modern Zamanlar izleyicinin
düşüncelerini provoke etmekten geri kalmıyor.
Filmi çekildiği dönemde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle maddi
getirisi fazla olmamış. Hatta zarar etmiş. Almanya ve İtalya’da gösterimi
yasaklanmış.
Yazımın sonunda 12 yıldır aralıksız süren İşçi Filmleri Festivali’nin
aşağıdaki linkten programına da bir göz atmanızı öneririm. İzmir, İstanbul,
Ankara ve Diyarbakır’da 1-7 Mayıs tarihleri arasında eş zamanlı olarak
gerçekleştirilecek festival programı her yıl olduğu gibi bu yıl da oldukça
dolu.
Bir Mayıs Gününden Modern Zamanlara Bakış
Reviewed by sineMakale
on
Mayıs 01, 2017
Rating:
Hiç yorum yok: