Avrupa Sinemasının 2000'li Yıllardaki Başarılı Korku Filmleri


Bu yazımızda korku sinemasındaki Hollywood hegemonyasına bayrak açan Avrupa sinemasının 2000’li yıllarda izleyici ile buluşturduğu türün dikkate değer örneklerinden bazılarını paylaşmak istiyoruz.

Malum korku sineması denince ya da şöyle diyelim; sinema deyince aklımıza çoğunlukla Hollywood geliyor. Oysa tıpkı diğer türlerde olduğu gibi korku türünde de Hollywood yapımlarının kat be kat üzerinde yapımlara sahip Avrupa sineması.

Korku deyince, bazı istisnalar dışında, Hollywood’un artık kısır bir döngüye girdiğini, yeniden ve yeniden kendini tekrar etmeye başladığını söylersek yanılmış olmayız.

Oysa Atlantik'in öte tarafı, Grimm kardeşlerin ürkütücü masallarından,  Mary Shelly’nin Frankenstein’ına, Bram Stocker’ın Dracula’sından, Robert Louis Stevenson’un Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ına kadar geniş bir korku külliyatına sahip.

Fransız yenilikçisi Georges Méliès’ın korku unsurları içeren 1896 tarihli ilk filmi Devil’s Castle’dan itibaren gelişen tüm teknolojilere rağmen Avrupa sineması hala Hollywood'un sinemacılarının erişemeyeceği bir tada sahip ve türü sevenler için birçok başarılı örnek var.
İşte o filmlerden bazıları:

Martyrs (2008, Fransa)

Genç bir kadının kendini ve bir arkadaşını çocukken kaçıran ve onlara işkence yapanlardan intikam almak çıktığı yolculuğu anlatır.

İlk yarısı oldukça standart ilerleyen filme gerçek ününü kavuşturan kısmı ise kabaca son yarım saatidir. Son yarım saat izleyici için adeta bir dayanıklılık testidir ve filmin modern korku sinemasında kendine özgü bir yeri vardır diyebiliriz. Kendinizi hazır hissetmedikçe izlememenizi tavsiye ederiz.

Let The Right One In (2008, İsveç)

Kan, parçalanmış bedenler ve vampirizm unsurlarına rağmen, Let The Right One In bildiğimiz anlamda bir korku filmi değil. 1980'li yıllarda İsveç'teki bir apartman kompleksinde yaşayan Oskar zorbalığa uğrayan ve göz ardı edilen bir çocuktur. Gizemli yeni bir komşunun gelmesiyle Eli adında yeni bir oyun arkadaşı edinir. Oskar güzel fakat tuhaf bir kız olan Eli aracılığıyla sevgi ve intikam alma fırsatı bulur.

The Descent (2005, İngiltere)

Bir mağaracılık faaliyeti korkunç bir sona doğru ilerler ve kâşifler yırtıcı bir türün tuzağına düşerler.
Yönetmen Neil Marshall, insanları doğaüstü korkuları ile yüzleştirirken karanlık ve sınırlı alanları başarılı bir şekilde kullanıyor.  Klostrofobikler için izlenmesi gerçekten sıkıntı yaratacak olan filmde psikolojik hileler başarılı bir şekilde kullanılmış. Yönetmen karakter yönetimi konusunda da oldukça başarılı.

The Orphanage (2009, İspanya)



Bir kadın ailesini çocukluğunun geçtiği ve geçmişte yetimhane olarak kullanılan bir eve getirir. Çok geçmeden oğlu görünmez bir çocukla arkadaş olur.

Pan'ın Labirenti filminin yönetmeni Guillermo del Toro'dan referanslı birkaç İspanyol korku filminden biri olan The Orphanage, del Toro'nun Devil's Backbone'u ile benzerlik gösteren ve James Wan'ın ustalıklı The Conjuring filmi üzerinde belirgin bir etkiye sahip olan bir İspanyol hayalet hikayesi.  Film korkutucu ve bu korkuyu iliklerinize kadar hissettiren bir etkiye sahip.

High Tension (2003, Fransa)

Bir filozof hayatın "fakir, pis, acımasız ve kısa" olduğunu söylemiş. Bu film de öyle. Alexandre Aja'nın  High Tension  filmi, Fransa'nın kırsal kesimini gezen Michael Myers tarzı bir psikopatın, insanları dilimleyerek ilerlemesini konu alıyor.  Film prömiyerini yaptığı 2003 yılı Toronto Film Festivali’nde içerdiği aşırı şiddet görüntüleri nedeniyle NC-17 derecesi almıştır.

Yazımıza 2000 sonrası Avrupa sineması en iyi korku filmleri listesi gibi iddialı bir isim koyamasak da, dikkate değer filmleri aktarmaya çalıştık. Hollywood korku filmlerinden sıkılanlar için iyi bir alternatif olabilir.


Avrupa Sinemasının 2000'li Yıllardaki Başarılı Korku Filmleri Avrupa Sinemasının 2000'li Yıllardaki Başarılı Korku Filmleri Reviewed by sineMakale on Temmuz 07, 2017 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Banner
Blogger tarafından desteklenmektedir.