Gerçek Hayattan Etkileyici Bir Uyarlama: Dallas Buyers Club



Semih Kuru - 29 Temmuz 2017

Sağlık günümüzün belki de en karlı sektörlerinden biri. Kapitalizm önce sattığı ürünler, kirlettiği çevre, dayattığı yaşam tarzıyla bizleri hasta ediyor, arkasından da “ah canım hastalandınız mı, iyi olmak istiyorsanız sizin için ürettiğimiz ilaçları kullanın” diyor. İlaçlar bedava mı? Elbette değil. Bedava olmadığı gibi oldukça yüksek bedellerle satılıyor. Üstelik hepimiz biliyoruz ki her kullandığımız ilacın bir yan etkisi var ve yan etkisini ortadan kaldırmak için başka bir ilaç daha içmemiz gerekiyor. Kısacası tam bir kısır döngü içerisindeyiz.

İşte bu düzeni eleştiren bir film Dallas Buyers Club ya da ülkemizdeki ismiyle Sınırsızlar Kulübü. Jean-Marc Vallée’nin yönettiği filmin senaryosunu Craig Borten ve Melisa Wallack yazmışlar. Başrol oyuncuları ise Matthew McConaughey, Jennifer Garner ve Jared Leto. 2013 tarihli film, Akademi tarafından En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Makyaj dallarında ödüle layık görülmüş.

Film 1980’lerden itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nde yükselmeye başlayan ve ülkede bir kriz olarak nitelendirilen AIDS salgını üzerine. Gerçek bir olaydan esinlenen filmde Ron Woodroof (Matthew McConaughey) bu salgının hem bir kurbanı hem de tam ortasındaki kişi.

Bu noktadan itibaren filme ilişkin sürpriz bozan vardır.

Uyuşturucu bağımlısı da olan Woodroof bir elektrikçidir. Kovboyluk merakı da olan Woodroof ve çevresindeki “sert” arkadaşları aynı zamanda birer homofobiktir. Doktor kendisine HIV pozitif olduğunu söylediğinde de hastalık hakkındaki yetersiz bilgisi nedeniyle bunun bir eşcinsel hastalığı olduğunu düşünür ve büyük tepki verir. Doktor onu yalnız bıraktığında hemen yan yatağında yatan bir travesti ona selam verir ve yardımcı olur. Woodroof, Rayon (Jared Leto)  adlı bu travesti ile gelecekte yollarının kesişeceğini ve belki de bütün önyargılarından kurtulacağını elbette o an bilmemektedir. Çünkü HIV olduğunu öğrenen “sert” arkadaşları onu hemen terk ederler. Bir süre sonra kendini çoğunluğu eşcinsellerden oluşan ve hepsi de bu hastalığın kurbanı olan bir çevrede bulur.

Woodroof da başta Amerikan sağlık sistemi tarafından kendine dayatılan bu ilacı kullanmaya başlar. Ancak bu ilaç henüz deneme aşamasındadır ve hastaneler vermediği için karaborsadan temin etmektedir. İlacı kullanırken zaman içerisinde gittikçe kötüleşmeye başlayan ve aynı zamanda ilaca da erişemeyen Woodroof, kendisine önerilen Meksika’daki bir doktora ulaşır. Doktor bahsedilen ilacın insanları zehirlemekten başka bir işe yaramadığını söyleyerek Woodroof’a farklı bir tedavi kürü uygulamaya başlar. Buradan aldığı ilaçlarla ABD’ye geri dönen Woodroof, bu ilaçları AIDS hastalarına dağıtmaya başlar. Bir süre sonra bu işi yaparken kendisinin en büyük yardımcısı Rayon olacaktır. Woodroof kurduğu Dallas Buyers Club adlı organizasyona belli bir ücret karşılığı üye olanlara alternatif ilaçlardan oluşan kürü vermeye başlar. Ancak bir sorun vardır. Herhangi bir zararı olmadığı bilimsel olarak tespit edilmiş bazı vitaminler bile Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından lisanslanmamıştır ve ABD’de bunların kullanımı ve dağıtımı yasadışı kabul edilmektedir. Bir süre sonra Woodroof’un peşine hem Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi hem de gelirler idaresi düşer ve ona bir uyuşturucu kaçakçısı muamelesi çeker. Bu sırada hastanede çalışan bir doktor olan Eve (Jennifer Garner) de sağlık sistemi tarafından önerilen ilaca ilişkin kuşku duymaktadır. Woodroof bir süre sonra insanlara dayatılan ve aylık kürü on bin dolar olan, ayrıca yan etkileri insanlardan saklanan bir ilaca karşı alternatif tedavi yöntemlerini savunan ve hastaların bu hakkını korumak için yargıya gitmekten bile geri durmayan bir aktivist haline gelecektir.




Woodroof’un mücadelesini izlerken bir yandan da hastalıkla mücadele etmek için bir şirket tarafından geliştirilen ilaçların test amacıyla hastanelerde denenmeye başlandığını ve filmin ilerleyen dakikalarında bu ilacın AIDS tedavisinde kullanılmak üzere Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nden lisans aldığını öğreniyoruz. Öte yandan arka planda geçen haberlerde AIDS hastalarının FDA’yı hastalığa karşı aldığı önlemlerin yetersiz olmakla suçladıklarını, protestolar yaptıkları da öğreniyoruz.
Hem Woodroof rolünde izlediğimi Matthew McConaughey hem de kurnaz ve duygusal transseksüel Rayon rolünde izlediğimiz Jared Leto olağanüstü birer performans sergiliyorlar. Her iki oyuncu da taşıdıkları hastalığın sebep olduğu bedensel ve ruhsal yıkımın izlerini oldukça iyi canlandırıyorlar. McConaughey film için 23 kg verirken Jared Leto ise 13 kg vermiş.




Kuşkusuz gerçek hayattan alınan bir karakter olan Woodroof’u bu kadar ilginç yapan şey, bencil, maço ve homofobik bir adamın bambaşka biri olma süreci.  Bir anti kahraman modeli olan Woodroof sisteme diz çökmek yerine onunla mücadele etmeyi tercih ediyor.

Jared Leto ise sadece kilo vermekle kalmıyor daha farklı bir dönüşüm geçiriyor. Role nasıl hazırlandığına ilişkin konuşan Leto, yaptığı ilk şeyin, transseksüel insanlarla görüşmek olduğunu söyleyerek “bu yaşamlara dalmak, onların zorluklarından bazılarını paylaşmak ve duymak, topluma kabul için verdikleri mücadele büyüleyiciydi” diyor.

Aktörlerin fiziksel ve duygusal değişiklikleri açısından dikkat çekici olan Dallas Buyers Club, sonuçta homofobik bir felaketten bir insanın hayatta kalma mücadelesinin lideri haline getirilmesiyle ilgili. Gerçek hayattan alınmış bir karakter olan Ron Woodroof'un hikayesi, evrensel bir karşı çıkışı haykırıyor.


Yazıyı filmin şarkılarından biri olan Life is Strange’i filmden görüntüler eşliğinde bitirelim.


Gerçek Hayattan Etkileyici Bir Uyarlama: Dallas Buyers Club Gerçek Hayattan Etkileyici Bir Uyarlama: Dallas Buyers Club Reviewed by sineMakale on Temmuz 29, 2017 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Banner
Blogger tarafından desteklenmektedir.