Aydın Sever - 30 Ağustos 2017
Yine sevdiğimiz bir yönetmen Spike
Jonze ve onun son dönemlerin en ilginç filmlerinden biri olan "Her"
bugünkü yazımızın konusu.
Spike Jonze geçmişteki en
önemli klip yönetmenlerinden biri. Dolayısıyla video klip estetiğini hissettiğimiz
görsel olarak doyurucu bir sineması var. Aykırı ve ödüllü senarist Charlie
Kaufman ile olan birlikteliği sonucu "Being John Malkovich"
ve "Adaptation"
gibi özgün filmlere imza attı kendisi. Kaufman'dan ayrı kendisinin yazıp
yönettiği "Her" ciddi bir sınavdı yönetmen için. Filme bakınca
Jonze'nin bu sınavdan başarıyla çıktığını söyleyebiliriz.
Bu sefer bilimkurguya soyunan Jonze temayı da yapay zeka, aşk ve insanın süregelen ve gün geçtikçe daha da artmaya meyilli yalnızlığı üzerine kurmuş. Yapay zekanın insanın duygusal yaşamına da çözüm yaratmaya soyunduğu ütopik bir gelecek tasviri söz konusu filmimizde.
Theodor (Joaquin Phoenix) işi başkalarının aşk mektuplarını yazmak olan yalnız ve yabancılaşmış biridir ve işini de iyi yapmaktadır. Karısıyla boşanmak üzeredir. Bu arada çok güzel bir kadınla (Olivia Wilde) yemeğe çıkmış fakat kadının fazla beklentileri sonucu bu ilişkiyi ilerletmek istememiştir. Bir gün bir işletim sisteminin tanıtımını görür. İnsanlara arkadaşlık yapan bir işletim sistemidir bu. Ürünü satın alan Theador'un artık Samantha isimli bir sanal arkadaşı vardır. Theador gün geçtikçe Samantha'ya daha da fazla bağlanmaya başlar. Yalnızlığına çok iyi gelmiştir Samantha, hatta ona aşık olmuştur fakat bir gün Samantha'nın 641 kişiyle daha aynı ilişkiyi sürdürdüğünü öğrenir. Bu bir nevi yıkımdır Theador için.
Joaquin Phoenix |
Theador yalnız ve yabancı bir bireydir. Aşk onun için çok önemlidir. Bu duyguyu o kadar özlemiştir ki onu sanal dünyada bile yaşamak güzeldir onun için. Theador ve Samantha'nın ilişkisinde aşk fiziksel birliktelikten ayrılmıştır. Theador için sadece ruhen bir rahatlama söz konusudur. Samantha ona karşı oldukça ilgilidir. Onunla iletişim kurmak çok güzeldir. Onunla her şey karşılıklıdır. İncinmek mümkün değildir.
Bu arada filmde ciddi bir
kapitalizm eleştirisi de vardır. Sonuçta bilimsel bir gelişme de olsa yapay
zeka insanoğluna pazarlanmış ve satılmıştır. İnsan tarafından satın alınan bu
ticari mal artık onun duygusal hayatına da dahil olmuş ve onu daha fazla
yabancılaşmaya itmiştir. Çünkü artık yaşadığı en güzel duygu olan aşk artık
karşılıklı iki insan arasında yaşanır bir duygu olmaktan çıkmıştır. Bu durum
karşılıksız aşktan bile kötüdür. Çünkü karşılıksız aşk bile doğaldır. Filmdeki
aşk ise doğallıktan uzak deyim yerindeyse para ile elde edilebilen bir aşktır.
Ama buna bile insanın ihtiyacı olduğu ve satın alma yoluyla bu ihtiyacını
giderebileceği gibi bir gelecek tasviri insanı karamsarlığa itmektedir.
Joaquin Phoenix belki de hayatının rolünü oynamıştır filmde. Söylemek istediklerini başkahramanı Theador'un psikolojisi ve hayata bakışı üzerinden söylemek isteyen film bu psikolojiyi Juaqin Phoenix'in izleyiciye kusursuz aktarması ile etkisini daha da arttırır.
Samantha'nın sesi Scarlett
Johansson'un sesidir ve şimdiye kadar yapılan en iyi seslendirmelerden
biridir.
Filmimizde kırmızı renk egemendir
ve görsel yanı konuyu oldukça iyi destekler. Aşkı, yapay zekayı aslında yapay
zekanın olduğu bir dünyada insani duyguların artık nasıl karşılanacağına dair
bir olasılığa değinir "Her".
Acaba insanlığın geleceğinde yani
yapay zekaya ulaşıldığında insani duyguları yaşamak çok mu büyük bir lüks
olacaktır?
Sonraki yazımızda görüşmek üzere
sizleri bu harika filmden görüntüler eşliğinde “The Moon Song” şarkısını
dinlemeye davet ediyorum.
Sanal Bir Aşk Hikayesi:Her
Reviewed by sineMakale
on
Ağustos 30, 2017
Rating:
Bence etkileyici bir gelecek öngörüsü...Belki bir 250 yıl sonrasının çok da farklı olmayacağını düşünüyorum. Phoneix gerçekten rolünde çok başarılı.
YanıtlaSilAslında gelecek öngörüleri hiç de 250 yıl gibi bir süremizin kalmadığını söylüyor. Elon Musk gibi gelecek odaklı çalışanlar sadece on yıllar sonra yapay zeka ve insan arasında gerçek bir rekabetin başlayacağını söylüyorlar
SilEvet haklısın. Belki de bu söylediklerimiz en fazla 50 sene sonra gerçeğe dönüşecek. Kimbilir?
Silİlginç bir filme benziyor, izlemeye değer. Teşekkürler öneriniz için :)
YanıtlaSilMutlaka izlemenizi tavsiye ederim
Sil