Yazarlarının Nefret Ettiği 10 Meşhur Film

Semih Kuru

Çoğu yazarın hayalinde kitabının bir gün Hollywood yapımcıları tarafından keşfedilip eserini beyazperdede izlemek vardır. Bununla birlikte bunun tam tersi durumlar da var. Öyle yazarlar var ki eserlerinden uyarlanan film ne kadar başarılı olursa olsun memnuniyetsizliğini dile getirmekten çekinmiyor. Hatta bu durum memnuniyetsizliğin daha da ötesine gidip ülkemizde söylendiği gibi mahkemede bitiyor.

Şimdi dilerseniz sinema tarihinde oldukça önemli yere sahip olan bununla birlikte yazarları tarafından yerden yere vurulan filmlerden oluşan listeye bir göz atalım. Listede öyle filmler var ki şaşırmaktan kendinizi alamayacak ve yazarlarına, “yok artık bu kadar da olmaz” diyeceksiniz.

1. Mary Poppins – Yazarı: P.L Travers

Mary Poppins’in yazarı P.L Travers ve Walt Disney arasındaki sorun o kadar büyük ki “Saving Mr. Banks” ismiyle filmi bile yapıldı.

Olay kısaca şöyle: Disney'in kızları, P.L Travers’ın Mary Poppins romanlarını çok severler. Disney de yazarın kitaplarını sinemaya uyarlamak için kendisini defalarca ziyaret eder. Az buz değil film haklarını alabilmek için tam yirmi yıl uğraşır. Sonunda 1961’de yazarın eserlerinin film haklarını elde etmeyi başarır. Ancak sonrasında P.L Travers’ın senaryoya ilişkin yaptığı düzenlemelerin hiçbiri dikkate alınmaz. Hatta filmin prömiyerine bile davet edilmediğini bizzat kendisi istediği için davetiye alabildiği söylenir. Yazar filmin gösterimi boyunca ağlar ve eleştirilerini Disney’e söyler. Ancak “Pamela, gemi artık limandan ayrıldı” sözlerini işitince salondan ayrılır.

2. Forrest Gump – Yazarı: Winston Groom

Aralarında En İyi Film de olmak üzere altı dalda Akademi Ödülü kazanan, Amerikan Kongre Kütüphanesi’nde Ulusal Film Sicilinde saklanmak üzere seçilen aynı zamanda mali anlamda da ciddi bir başarı sağlayan Forrest Gump filmin uyarlandığı kitabın yazarı olan Winston Groom belki de filmin hayranı olmayan az sayıda kişiden biri.

Filmin net karının% 3'lük bir kısmını kendisine ödemek üzere Groom ile anlaşan Paramount yazara ödeme yapmaz. Bu nedenle de Groom stüdyoya dava açar. Paramount, filmin kar etmediğini aksine zarar ettiğini söyler. Oysa ki yazarla yapılana benzer bir anlaşma Tom Hanks ve yönetmen Robert Zemeckis ile de yapılmıştır ve her birine 40 milyon dolar ödenmiştir.

Groom paranın yanı sıra romanında yapılan değişikliklerden mutsuz olmuştur. Başta Gump karakteri ile ilgili olmak üzere kitaptaki bazı önemli detayların kaldırılmasından hoşnut değildir.

Film hakkında incelememizi buraya tıklayarak okuyabilirsiniz

3. The Shining – Yazarı: Stephen King

Yok artık dediğinizi duyar gibiyim. Stephen King kitaplarından yapılan uyarlamaların sık aralıklarla izleyici ile buluştuğu bir yıl yaşıyoruz. Shining de yazarın Stanley Kubrick tarafından çekilen önemli bir filmi. 1980 yapımı bu film, bugün tüm zamanların en iyi korku filmlerinden biri olarak kabul ediliyor ve popüler kültür üzerinde de büyük bir etkiye sahip. Film üzerine sinema okullarında dersler veriliyor, tezler yazılıyor. Bununla birlikte Stephen King eserlerinden sinemaya uyarlanan filmler arasında Shining’in en silik olanlarından biri olduğu hatta filme ilişkin nefret duyguları beslediğini ifade etmiştir.

King'in temel eleştirileri, ana karakterler ile perili otelin abartılması üzerine kuruludur. Romanda, Jack Torrance’in alkolizm ile mücadele eden hayal kırıklığına uğramış bir yazar olduğunu ve bu durumun onu çıldırışa sürüklediğini söyleyen King, filmde ise Torrance’i çıldırışa sürükleyen en önemli etkenin perili otel olarak gösterildiğini dile getirir. King ayrıca karakteri Jack Nicholson'ın oynamasına da karşıdır. Ona göre sinema izleyicisi Nicholson'ın ünlü Guguk Kuşu filmindeki Randle McMurphy rolünden dolayı delirdiğini düşünecekti. King, Wendy rolünü canlandıran Shelley Duvall için ise "şimdiye kadarki en kadın düşmanı karakterlerden biri olduğunu" ifade ederek kitapta yazdığı karakterin bu olmadığını söylemiş.

Stephen King bundan dolayı 1997 tarihli mini dizisinin çekimlerinde daha fazla söz sahibi olmak istemiştir.

Film hakkında incelememizi buraya tıklayarak okuyabilirsiniz

4. Sahara – Yazarı: Clive Cussler

Matthew McConaughey ve Penelope Cruz'un rol aldığı 2005 tarihli filmi, Clive Cussler’ın aynı adlı romanından uyarlandı ve maceraperest Dirk Pitt’i izleyici ile buluşturdu. 100 milyon doları aşan gişe hasılatı yapan film aynı zamanda kötü eleştiriler de aldı.

Yazar Clive Cussler, sinema uyarlamasının kitaba göre zayıf kaldığını bununla birlikte yapımcıların kendisine “mutlak kontrol” sözü vermelerine karşın, senaryoyu yeterince kontrol etmesine izin vermediklerini söyleyerek 100 milyon dolarlık bir dava açtı. Yapımcılar ise filmin vizyona girmesinden önce yazarın şantaj ve sabotaj girişiminde bulunduğu iddiaları ile karşı dava açtılar. Sonuçta Cussler davayı kaybetti ve yasal masraflarla birlikte 14 milyon dolar ödemesine karar verildi. Bu karar daha sonra bozuldu ve Cussler alacaklı olduğunu düşündüğü için tekrar yasal işlem başlattı.

5. Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası – Yazarı: Roald Dahl

Roald Dahl her zaman filmlerinin sinema uyarlamalarından nefret etti. Yazarın 1964 tarihli romanı Charlie ve Çikolata Fabrikası'ndan uyarlanan 1971 yapımı Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası adlı film de bunlardan biri.

Willy Wonka ve Çikolata Fabrikası, Gene Wilder'ı şöhrete kavuşturan ve oldukça olumlu eleştiriler alan bir film aslında. Film ilk yayınlandığında gişede fazla başarılı olamasa da sonrasında DVD satışlarında büyük bir gelir elde etti.

Dahl senaryonun kitaptan sapmasından memnun değildi. Roald Dahl Müzesi ve Öykü Merkezi Mütevelli Heyeti’nden Liz Attenborough Dahl'ın, her zaman adı geçen kitabın Charlie’nin hikayesi olduğunu düşündüğünü ancak filmde Willy Wonka’nın öne çıkarılmasından memnun olmadığını ifade ediyor. Yazar ayrıca Willy Wonka karakteri için Gene Wilder seçiminden de memnun olmamıştı.

Tim Burton aynı romandan uyarladığı 2005 tarihli filmde odak noktasını Willy Wonka'dan yazarın istediği gibi Charlie'ye kaydırmıştır

6. I Am Legend – Yazarı: Richard Matheson

Richard Matheson'ın aynı adı taşıyan romanı, Last Man on Earth (1964), The Omega Man (1971) ve I Am Omega (2007) isimleriyle birkaç kez daha sinemaya uyarlandı. En sonuncusu ise romanla aynı adı taşıyan ve Will Smith'in oynadığı 2007 tarihli filmdi. Oldukça olumlu eleştiriler alan film aynı zamanda 2007'nin en büyük hasılat yapan filmlerinden biri oldu. Ancak romanından uyarlanan bu filmlerin kazandığı tüm popülerliğine rağmen yazar Matheson hiç birinin hayranı olmadı.

Matheson, Will Smith'in oynadığı son filmin duyurusu yapıldığında "Hollywood'un kitabımdan neden etkilendiğini anlamıyorum, onunla ilgilenmeyi bıraktıkları zaman yazılmış demektir "demiştir.

7. American Psycho – Yazarı: Bret Easton Ellis

Bret Easton Ellis de kitaplarından uyarlanan filmlerden hoşnut olmayan yazarlardan. Şimdiye kadar beğendiği tek film uyarlaması 2002 tarihli Rules of Attraction olan yazar Christian Bale’i Patrick Bateman olarak izlediğimiz American Psycho filmine olan tepkisi de pek sürpriz olmadı. Üstelik tüm olumlu eleştiriler ve gişe başarısına rağmen.  

Eleştirisinin kaynağı, esas olarak, kitabın film için anlaşılamaz olduğuna ilişkin görüşünden kaynaklanıyor. Ellis, "American Psycho, film haline getirilmesi gereği duymadığım bir kitaptı” diyor. Ellis ayrıca filmin bir kadın tarafından yönetilmesinden de memnun olmamış.

8. Queen of the Damned – Yazarı: Anne Rice

Anne Rice her zaman filme uyarlanan çalışmalarından biraz şüpheliydi. 1976'da yayınlanan “Vampirle Görüşme” adlı romanı, 1994 yılında Tom Cruise ve Brad Pitt'li kadrosuyla filme uyarlandı. Başlangıçta Tom Cruise'a karşı ihtiyatlı olsa da bitmiş filmi gördükten sonra fikri değişti. Ancak aynı şey, 1988 tarihli Queen of The Damned kitabından uyarlanan 2002 tarihli film için söylenemez.

Film vizyona girdikten sonra gişede üst sıralarda yer almasına rağmen, pek de iyi eleştiriler almadı. Eleştirenlerin başında da kitabın yazarı vardı ve Rice film uyarlamasına yönelik duygularını hiç çekinmeden dile getiriyordu. Oysa ki henüz filmin çekimleri sırasında başrol oyuncusu Stuart Townsend'i Vampir Lestat olarak görmek için sabırsızlandığını söylemişti.

Ancak Rice daha sonra film hakkında tamamen hayal kırıklığına uğradığını, kitabının parçalandığını dile getirerek soranlara "filmi unutalım" dedi.

9. A Clockwork Orange – Yazar: Anthony Burgess

Listemizdeki ikinci Kubrick filmi. Anlaşılan efsane yönetmen yazarları pek memnun edemiyormuş. Otomatik Portakal’ın film uyarlaması eleştirel ve maddi anlamda iyi bir başarı yakalasa da 1962 yılında kitabı kaleme alan Anthony Burgess’den çok Stanley Kubrick'in eseri gibi anılmaya başlandı. Oysa roman 20. yüzyılın en iyi İngilizce romanlarından biri olarak seçilmişti.

Burgess, romanından uyarlanan filmi beğenmedi. En büyük pişmanlığı ise kitabı yazmış olmasıydı. Burgess, Alex DeLarge ve cinayetten tecavüze kadar her türlü suçu işleyen çetesinin pop simgelerine dönüştürülmesinden dehşete düşmüştü. Kitap için "Reddetmeye hazır olduğum bir roman: Çeyrek yüzyıl önce yazılmış zihin oyunlarından oluşan bir eser üç hafta içinde cinsellik ve şiddeti yücelten bir filmin hammaddesi oldu. Film, okuyucuları kitap hakkında yanlış yönlendirdi ve bu yanlış anlama ben ölene kadar beni takip edecektir” dedi.

Filmle ilgili ayrıntılı bilgi için buraya tıklayın lütfen

10. V for Vendetta – Yazarı: Alan Moore

Alan Moore, çalışmaları her zaman yapımcılar için ilgi çeken bir yazar olmuştur. Bununla birlikte o da tıpkı diğer yazarlar gibi eserlerinin film uyarlamalarından hiçbirini beğenmediğini defalarca dile getirmiştir.

Moore, Natalie Portman ve Hugo Weaving'in oynadığı 2006 filmi V for Vendetta için özellikle kritik bir tavır sergiliyor. Yazar, filmin yayınlanmasından önce eleştirdiği senaryonun ayrıntılarından da mutsuzdu. Moore, çizgi romanın anarşi mesajı hakkında her zaman güçlü bir his duyuyordu. Bununla birlikte senaryoda hiçbir yerde faşizm ve anarşi sözleri geçmiyordu.

Moore verdiği mücadelenin sonunda adının filmle ilişkisini kesilmesini istemeye kadar götürdü.

Film hakkında detaylı bilgiyi  buraya tıklayarak ednebilirsiniz