Fransa'da kadın
portreleri ve ilişki dramalarıyla uzun süredir bilinen ve sevilen bir yazar ve yönetmen
olan Catherine Corsini, La Fracture ile rahatlık alanından çıkmış ve Paris'te
sarı yelekliler gösterilerinin zirvesinde iken bir hastanenin acil servisinde
çarpışan farklı karakterler ile dinamik bir toplumsal film çekmiş.
Çalkantılı bir ilişki
anlatacakmış gibi başlayan film, kısa süre içerisinde arka planında Kasım 2018’de Fransa’da başlayan sarı
yeleklilerin eylemlerinin de olduğu ve Fransız sağlık sistemini eleştiren bir
film haline geliyor.
Aslında film kendisini terk eden sevgilisinin peşinden koşarken düşüp kolunu kıran karikatürist Raf (Valeria Bruni Tedeschi) ile sarı yeleklilerin eylemlerine katılmak için izin gününde işyerinin kamyonuyla bir günlüğüne Paris’e gelen ve burada polisin saldırısı ile yaralanan kamyon şoförü Yann (Pio Marmaï) etrafında dönse de, iyi kurgulanmış senaryo sayesinde acil servis içerisinde yaşanan bir çok küçük hikâye bütünün değirmenine su taşıyor.
Öte yandan “yukarıdan”
hastanelere gelen emirler: “Eylemlerde yaralananları bize bildirin!”
Hastane
bahçesine atılan gaz bombaları…
Tanıdık geldi
değil mi?
Filmdeki mizah o kadar dengeli ki. Yönetmen kesinlikle patlayan akut sosyal ve ekonomik sorunları geri plana atmadan vermek istediği mesajı gülümsetmeyi başaran diyalogları ile aktarmayı başarıyor.
Senaryosu da Catherine Corsini, Agnès Feuvre ve Laurette Polmanss tarafından yazılan film Catherine Corsinie’ye Altın Palmiye adaylığı getirirken beş de ödül kazanmış.
Hiç yorum yok: