1. Call Me by Your Name (2017)
Luca Guadagnino’nun yönettiği bu film, 1980'lerin İtalya'sında geçiyor. Elio ve Oliver arasındaki aşk hikayesini zarif bir şekilde anlatan film, görsel estetiği ve duygusal derinliği ile öne çıkıyor. Timothée Chalamet ve Armie Hammer’ın etkileyici performansları, filmi unutulmaz kılıyor.
2. Moonlight (2016)
Barry Jenkins’in yönettiği ve En İyi Film Oscar’ını kazanan "Moonlight", genç bir siyah erkeğin hayatını üç farklı dönemde ele alıyor. Chiron'un kimliğini ve cinsel yönelimini keşfetme sürecini anlatan film, toplumsal baskıları ve kişisel mücadeleleri derinlemesine işliyor.
3. The Handmaiden (2016)
Park Chan-wook’un yönettiği bu Güney Kore yapımı film, Sarah Waters'ın "Fingersmith" adlı romanından uyarlanmıştır. Film, 1930'ların Kore ve Japonya’sında geçen karmaşık bir dolandırıcılık hikayesiyle birlikte iki kadın arasındaki tutkulu aşkı merkezine alıyor.
4. Portrait of a Lady on Fire (2019)
Céline Sciamma’nın yönettiği bu film, 18. yüzyıl Fransa'sında geçiyor. Bir ressam olan Marianne, genç bir kadının (Héloïse) portresini yapması için görevlendirilir. Ancak bu süreçte ikisi arasında derin bir aşk doğar. Film, kadın bakış açısı ve bakışın gücü üzerine etkileyici bir anlatım sunuyor.
5. Paris is Burning (1990)
Jennie Livingston’ın belgeseli, 1980'lerin New York’unda drag sahnesini ve "ball" kültürünü belgeliyor. Film, LGBTİ+ topluluğun yaşadığı zorlukları ve yaratıcı ifade biçimlerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Drag kültürünün kökenlerine dair bir başyapıt niteliğinde.
6. A Fantastic Woman (2017)
Şili yapımı bu film, Sebastián Lelio tarafından yönetildi. Marina adında bir trans kadının sevgilisinin ölümünden sonra yaşadığı zorlukları anlatıyor. Film, Marina’nın toplumda var olma mücadelesini ve kimlik arayışını etkileyici bir şekilde yansıtıyor. 2018’de En İyi Yabancı Dilde Film Oscar’ını kazandı.
7. Brokeback Mountain (2005)
Ang Lee’nin yönettiği ve Jake Gyllenhaal ile Heath Ledger’ın başrollerini paylaştığı bu film, iki kovboy arasındaki yasak aşkı anlatıyor. Film, iki erkeğin yıllar süren karmaşık ilişkisini ve toplumun baskılarına rağmen aşklarını yaşama çabalarını ele alıyor. Görselliği ve hikayesi ile bir klasik haline gelmiştir.
8. Blue is the Warmest Color (2013)
Abdellatif Kechiche’in yönettiği ve bir grafik romanından uyarlanan bu film, genç bir kız olan Adèle’in Emma adındaki mavi saçlı bir kadına olan tutkulu aşkını anlatıyor. Film, cinsellik, kimlik ve kişisel keşif temalarını cesurca ele alıyor.
9. Milk (2008)
Gus Van Sant’ın yönettiği ve Sean Penn’in Harvey Milk’i canlandırdığı bu biyografik film, ABD’nin ilk açık eşcinsel politikacısı olan Harvey Milk’in hayatını ve mücadelesini konu alıyor. Film, LGBTİ+ hakları mücadelesine önemli bir bakış sunuyor.
10. Tangerine (2015)
Sean Baker’ın yönettiği bu film, tamamen iPhone ile çekilmiş olup, trans seks işçileri Sin-Dee ve Alexandra’nın Noel arifesinde Los Angeles sokaklarındaki maceralarını anlatıyor. Film, düşük bütçesine rağmen güçlü karakterleri ve sürükleyici hikayesi ile dikkat çekiyor.
Sonuç
Bu filmler, LGBTİ+ bireylerin hikayelerini, mücadelelerini ve zaferlerini sinema perdesine taşıyor. Onur Ayı boyunca bu filmleri izleyerek, LGBTİ+ topluluğunun sesine kulak verebilir ve onların deneyimlerini daha iyi anlayabiliriz. Sinema, toplumsal değişim ve farkındalık yaratmada önemli bir araçtır ve bu filmler de bu amaçla izlenmeye değer eserlerdir.
Hiç yorum yok: