Les Diaboliques (1955) filminden bir sahne: Simone Signoret (sağda) zehirle meşgulken, Véra Clouzot (solda) endişeyle izliyor.
Les Diaboliques, 1955 yapımı Fransız gerilim filmi, dünya sinema tarihinin en etkileyici ve unutulmaz eserlerinden biridir. Yönetmenliği Henri-Georges Clouzot tarafından yapılan bu film, Pierre Boileau ve Thomas Narcejac'ın romanı "Celle qui n'était plus"ten uyarlanmıştır. Sinema tarihindeki önemi ve etkisi tartışılmaz olan Les Diaboliques, gerilim türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.
Filmin Türü
Les Diaboliques, psikolojik gerilim ve korku türünde bir filmdir. Clouzot, bu filmle birlikte gerilim türünün sınırlarını zorlayarak, izleyiciyi sürekli bir tedirginlik ve merak içinde tutmayı başarmıştır. Filmin atmosferi, karanlık ve ürkütücü tonlarıyla öne çıkar. Clouzot, Alfred Hitchcock'un üslubuna yakın bir tarz benimseyerek, izleyiciye sürekli bir endişe hissi yaşatır.
Emek Verenler
Filmin yönetmeni Henri-Georges Clouzot, Fransız sinemasının en önemli isimlerinden biridir. Les Diaboliques'in başrollerinde Simone Signoret, Véra Clouzot ve Paul Meurisse gibi dönemin ünlü Fransız oyuncuları yer alır. Simone Signoret, filmde soğukkanlı ve zeki bir karakter olan Nicole Horner'ı canlandırırken, Véra Clouzot ise daha kırılgan ve çaresiz bir karakter olan Christina Delassalle'ı canlandırır. Paul Meurisse ise Christina'nın sadist ve zalim kocası Michel Delassalle rolünde karşımıza çıkar.
Filmin senaryosu, Clouzot ile birlikte Jérôme Géronimi, René Masson ve Frédéric Grendel tarafından kaleme alınmıştır. Filmin müzikleri ise Georges Van Parys'e aittir ve gerilim dolu sahnelerde izleyiciyi daha da içine çeker.
Filmin Konusu
Les Diaboliques, bir yatılı okulda geçer. Michel Delassalle, okulu yöneten acımasız ve zalim bir adamdır. Karısı Christina ve Michel'in sevgilisi Nicole, Michel'in baskıcı tutumundan bıkmıştır ve onu öldürmeye karar verirler. İki kadın, Michel'i zehirleyip boğarak bir küvete atar ve cesedi ortadan kaldırır. Ancak Michel'in cesedi kaybolur ve olaylar giderek daha karmaşık ve ürkütücü bir hal alır.
Aldığı Ödüller
Les Diaboliques, birçok ödül kazanmış ve eleştirmenlerden büyük övgüler almıştır. 1955 yılında New York Film Critics Circle Awards'da "En İyi Yabancı Film" ödülünü kazanan film, Clouzot'un kariyerindeki en önemli eserlerden biri olarak kabul edilir. Ayrıca, film 1956 yılında Edgar Allan Poe Ödülleri'nde "En İyi Yabancı Film" ödülünü kazanmıştır.
Eleştiriler ve Yorumlar
Les Diaboliques, yayımlandığı dönemde ve sonrasında büyük bir yankı uyandırmış ve eleştirmenlerden tam not almıştır. The New York Times, filmi "mükemmel bir gerilim" olarak nitelendirirken, Variety dergisi ise "sinema tarihinin en ürkütücü filmlerinden biri" olarak tanımlamıştır. Film, izleyiciyi sürekli olarak şaşırtan ve merak içinde bırakan senaryosu ile büyük beğeni toplamıştır.
Alfred Hitchcock, Les Diaboliques'i izledikten sonra filmden oldukça etkilenmiş ve Clouzot'un tarzını övgüyle karşılamıştır. Hatta Hitchcock, Pierre Boileau ve Thomas Narcejac'ın bir sonraki romanı "D'entre les morts"u (Vertigo) film yapma haklarını alarak, kendi başyapıtlarından biri olan Vertigo'yu (1958) çekmiştir.
Filmin Etkisi
Les Diaboliques, sadece kendi döneminde değil, sonraki yıllarda da birçok filme ilham kaynağı olmuştur. Filmin etkileyici ve sürpriz sonu, birçok yönetmen ve senarist tarafından örnek alınmış ve benzer tarzda filmler yapılmıştır. Filmin karanlık atmosferi, karakterlerin psikolojik derinlikleri ve gerilim dolu sahneleri, günümüz gerilim ve korku filmlerinin temel taşlarından biri olarak kabul edilir.
Sonuç
Les Diaboliques, gerilim türünün en başarılı ve etkileyici örneklerinden biri olarak sinema tarihinde önemli bir yere sahiptir. Henri-Georges Clouzot'nun ustalığı, güçlü oyuncu performansları ve sürprizlerle dolu senaryosu ile Les Diaboliques, izleyiciyi ekrana kilitleyen bir başyapıt olarak sinema tarihinin unutulmaz filmleri arasına girmiştir.
Karanlık ve ürkütücü atmosferiyle, psikolojik derinlikleriyle ve unutulmaz sonuyla bu film, gerilim ve korku türünün en iyi örneklerinden biri olarak öne çıkar. Sinema tutkunları için izlenmesi gereken bu klasik, zamanın ötesinde bir etki yaratmaya devam ediyor.
Hiç yorum yok: